Skip Navigation Links
Türkçe » Makale : Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-9
 
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-9
2009-08-05 13:25
Nezir Akat
info@mediakurd.com
Ana dilden egitim hakkı
Anadil egitimi
Talihsiz Erdoğan, Türk şovenist tarih yazımına bir katkıda bulunayım derken koca bir yalan attı. Talihsizliği onun Almanya´ya ve Isveç´e yaptığı ziyaretlerin arkasından yaptığı konuşmalarda dile getirdiği bilinçsizlik ve kaba yalanları ortaya sermesiyle meydana çıktı.. Erdoğana göre hiç bir yerde anadil eğitimi yoktur. Bunu savunanlara da ”yalan söylüyorsun” diyerek Kürd ulusal sorunuyla ilgili devlet söylemine yeni bir deyim yeni bir yalan kazandırdı.
Erdoğan ilk hükümetinde Türk tarih yazımına ve devlet söylemine ” sen düşünmezsen Kürd sorunu yoktur” deyimini kazandırdı. Ikinci hükümetinde ise anadil eğitimini savunanlara ”sen yalan söylüyorsun” deyimini kazandırmak oldu.
Erdoğanin iki söylemi de kaba bir cahillik ve doğrudan birer yalandan ibarettir. Bugun Kürd ulusal sorunun vardığı aşama onun düşünmemizi gerektirmeyecek nitelikte var olduğunu kanıtlar. Dünyada anadilden egitimi uygulayan 10 larca ülke vardır ve bütün bu uygulamalar Erdoğanı yalanlıyor.
BM lerin çocuk hakları konvensiyonu 29. paragrafında bu konuda açık bir belirleme vardır. Bu konvensiyonu imzalayan Türk devleti de bunu uygulamaya zorunludur. Konvensiyon, bütün çocukların andil eğitiminine tabi tutulması zorunluluğu hakkını getiriyor ve bunu bir hak olarak yorumluyor. Devletin resmi dili dışında konuşulan dillerde anadil eğitiminin önemi burada açık ve nettir. Fakat Türk devleti bu hakkı isteyen çocukları sokak ortasında dünyanın gözü önünde işkence etmekle görevini yerine getiriyor. Anadil eğitimini terörizmi destekleme olarak gören Türk devleti uluslararası medeniyetten ne kadar uzak olduğunu ispatlıyor.
Aynı zamanda Avrupa Birliği (AB), azınlıklar ve bölgesel çerçeve konvensiyonunda bu hakkı açıkça dile getiriliyor. Türkiye bu birlige de üye olmak istiyor.
AB´ne üye ülkelerde anadil eğitimi en geniş bir kapsamda uygulanıyor ve bütün bunlar Erdoğanı yalanlıyor. Bunlardan bir tanesi de Isveçtir.
Isveç parlementosu, 1975 yılında aldığı kararla anadilden eğitimi bir hak olarak yasallaştırdı.
Bugun Isveçte konuşulan her yabanci dilden –anadil eğitiminin seçmeli ders olarak verildigi- Bunun da ilk okuldan liseye kadar geçerli olduğu bilinen bir gerçektir. Her aile kendi çocuğu için anadil egitimini istediği zaman belediye bunu uygulamak zorundadır ve bu yasal bir zorunluluktur.
Anadil eğitiminin koşulları:
Ailenin ve çocuğun kendi isteği olması, en az 5 kişilık bir grubu tamamlıyacak istem grubu olması( tek kişilik olursa dahi kommun-belediye- çocuğu başka bir komune tabi kılma koşuluyla bu istemi gerçekleştırebilir.) Ayrıyeten Romani yani çingene diline bir pozitiv ayrıcalık vardır ve bu dilden bir öğrenci iki dil veya lehçeden anadil eğitimini isteyebilir.
Bugun İsveçte anadil eğitimine tabi tutulan 62 dil vardır ve bu 62 dilden bütün lehçelerinde anadil eğitimi yapıliyor. Türkiyede yasaklı olan Kurdçe Isveçte yaşamın her alanında kullanılan bir dildir. Bu dilden üç lehcesi ve üç alfabesiyle kitap, dergi, gazete çıkıyor, radyo ve televizyonda yayın yapıyor. Ilk olarak dünyada ilk kurd öğretmen okulu Isveçte açıldı. Isvec Üniversitelerinde Kürd dilini ögrenen yabancı ve kurdlerin sayısı giderek artıyor. Bugün Isveçte ilk ve orta dereceli okullarda öğrencilerın % 15 i yabancı uyrukludur ve bunların anadil eğitimi hakları vardır. Yabancı uyruklu dillerın yanında bir de 5 azınlık dileri ve bunların lehçeleri vardır. Samer dili 5 lehçe, yahudi 2 lehçe, Romanı 3-4 lehçe, fince iki lehçe.
İsveçte anadil eğitimi’ Fazla dil fazla olanak’ başlığı altında ve toplumun en zenginlik kaynağı şiarlariyla anadil eğitimine önem veriliyor. Bundan dolayı İsveç, İsveç toplumunu çok kültürlü, çok dili, çok etnisiteli bir toplum olarak görüyor ve bunu bir zenginlik kaynağı olarak yorumluyor. Bunun için İsveçte ayırımcılık kesinkes yasaktır.
Çok dili, çok kültürlü nitelikler iş bulmada bir kolaylık sağlıyor. Her individ anadilinın değerini böylece görebiliyor. Her belediye çok kültürlü topluma yakışır bir mozaiği iş yerlerınde uygulamaya zorunludur. Bu uygulama giderek özel ve bütün kamu alanlarına yansımasını da gerekli kılmıştır. Her uygulama 5 azınlık dilden yayınladığı gibi, onlarca devlet daireleri ve kamu alanları hem bu azınlık dilerınden hem de 10 larca diğer yabancı dilerden anons, reklam ve ınformasyon vermektedır. Herkesın kendi dilınden tercuman isteme hakkı vardır ve bu hak en gelişkin biçimiyle İsveçte uygulaniyor.
İstiyen herkes nitelik olarak uygun görüldüğü koşuluyla özel kreş ve özel okul açma hakkı vardır. Bu hak her dilden her dinden ve etnik gruptan insanlara tanınan bir haktır. Devlet, belediyeler nezdinde bu okullara öğrenci başına yardım etme koşulunu zorunlu kılmıştır. Bu uygulama en geniş biçimiyle İsveçte yaygınlık kazaniyor.
Azınlık hakklarını koruma altına alan önlemler
Isveç hükümetleri azınlıkların yıllık gelir ve giderlerini karşılayan bütçesini garanti altına aliyor. Bu bütçeler azınlık kuruluşları tarafından kendi amaçları içın kullanılması koşullunu yasal olarak kabul ediyor.
Azınlık hakkları politikasının yürürlüğe girmesi için;
Bu politika Isveç toplumu için yeni bir sürecın başlangıcını gösteriyor. Bu süreç bütün azınlık hakklarını garanti altına alan yasaların yürürlüğe girmesini zorunlu kılıyor. Yeni bir süreç olduğu ve alışılmamış kararların uygulanacağı için bütün devlet kurum ve kuruluşları bilgilendırılieceği garantisi veriliyor.
Kararlar tek başına ulusal azınlıkların haklarını garanti altına almiyor, buna bağlı olarak hem pratikte hemde yasal alanlarda karşılıklı anlayış temelinde bu hakkların geliştırılmesi ve uygulanmasını gerekli kılyor.
Bunun için;
İsveç hükümetleri, hem halkı-Isveçlileri- hemde karar mekanizmalrı, hükümet, parlemento, belediyeler, hastahaneler, okular, mahkemeler alınan kararlar doğrultusunda bilgilendırmeyi hem de direktıfler vermeyı garanti altına aliyor. Bu bilgilendırme ve direktifler dil ve kültür ve tarıhsel geçmiş konusunda yapılacak azınlık kuruluşların çalışmalarını kapsam altına aliyor.
Karar mekanizmaları azınlık hakklarının uygulanması için butun kuruluşların hazırlıklı olamaları direktifini vermekle yükümlüdürler. Butün kuruluşlara yasal düzenleme ve direktıflerle yetkileri ve uygulamaları hakkında bilgi veriliyor. Bütün devlet daireleri ve kurumları bu konuda motıve ediliyor.
Devlet bu konularda görevli bir azınlıklar bakanı ve genel müdürlüğü ve müdürlükler arasındaki koordinasyonundan sorumlu bir müdürlüğün kurulmasına gidilmistir.
Bütün devlet ve belediyeler ve müdürlükler azınlık kurum ve kuruluşlariyla yakın bir diyalogu ve işbirliğini zorunlu kılmaktadır Bu işbirliği azınlık politikalarının uygulanmasının kural ve koşullarını hazırlama ve avrupa birliği uygulamalarına uygunluğu çerçevesinde bir gelişme ve devamlılığa denk gelmesini sağlamak içindır.
Azınlık haklarından sorumlu kuruluşlar azınlıkların kendi kurum ve kuruluşlarıdır.
Ulusal ve uluslararası işbirliği
İsveç azınlıkları temsilcileri, yakın işbirliği kurumu olan SWEBULL(Avrupa Birliği Için Ulusal azınlıklar ve az kullanılan azınlık dilleri için komite) EBLUL( uluslararası işbirliği delegasyonu), Az kullanılan dillerın avrupa börosu, Avrupa Bakanlar Kurulu ve Azınlık Meclis ve Delegasyonlarıyla yakın bir işbirliği temel alınarak çalışmalarini sürduruyorlar. Azınlıklar aynı dil grubundan
gelen azınlık dil kurumlarıyla uluslararsı bir iş birliğine gidiyorlar.
İsveçte azınlık kurumları kendi aralaeında bir işbirliği kurumunu oluşturmaktadirlar. İşveç azınlıkları başta Fin Delegasyonu olmak üzere SWEBULL çerçevesinde diğer ulusal azınlıklarla bir işbirliği çerçevesinde, yeni işbirliği forum ve platformların oluşmasına ve kararların uygulanmasına katkıda bulunmak için çalışmaktadirlar.
Azınlıklar, AB bakanlar kuruluna, Isveç uygulamaları hakkında bilgi vermekle yukumludurler. Fin delegasyonu ve ortak Isveç azınlıkları kurumları yakın işbirliği içinde EBLUL çerçevesinde Avrupa Birliği içindeki azınlıkların haklarının korunması için ortak bir politikanın oluşumuna katkıda bulunmaktadirlar.
Fın delegasyonu, Isveç fin meclisi, isveç ve Fınland Hükümetlerının Azınlıklar Komitesi ve isveç Finlandiya Ortak Eğitim Birliği ile en yakın işbirliği temelinde
dil ve eğitim alanındaki politik programlar hazirlanip uygulaniyor. Bu program, azınlık dilerın Isveçte konuşulur diler olması itibariyle bu dillerın geliştırılerek nesilden nesile aktarılması ve uygulanmasını gerekli kılmak içindır. Kreş ve okullarda dil eğitimi uygulanması için Isveç Okular Birliği ve Müdürlüğü görevlendirılmistir. Bu çalışmaları değerlendıren belediye komitelerı vardir ve bunlar yetkileri dahilinde bu programi uyguluyorlar. Hükümetler bu konuda sorumlu tutuluyor ve dentimın yapılmasını zorunlu kılyor.
İsveçte azınlıklar toplumun zenginlik kaynağı olarak görülüyor. Azınlıklar dilinden eğitime çok önem veriliyor. Dil eğitimi sadece dili öğrenmekle kalmayıp ulusal kimliğin tanıtılmasında da bir araç rolunu göruyor. Araştırmalar ve istatistikler kimlerın hangi dilden ve hangi azınlıktan geldiğini ortaya çıkariyorlar.
Bugun İsveçte azınlık dileri için bir kurm oluşturulmak isteniyor ve isveç parlementosu kararlarında azınlık olarak kabul edilen dillerın Isveç diliyle eşitliğini sağliyacak önlemleri almak için çalışılacagi söyleniyor.
Bu yasalar çerçevesinde yabancı gruplar da nasibini aliyor. Bütün belediyeler ana dil eğitimi için hem azınlık dileri hem de yabancıların ana dilleri için eğitim kayıtlarıni mecburi bir hizmet olarak ortaya koyuyor. Yabancıların ana dıl eğitimi bugün Isveç´te 62 dilden yapılmaktadır,Ve ana dil eğitimine önem verilmektedır.
Kreş eğitimi
Çocuğun dil yeteneği ve ulusal kişiliği ılk okul öncesi kreş ve ılk okul eğitimi döneminde oluşmaktadır. Bütün azınlıklarin kendi dilerınden eğitimi yapmak için yasal önlemler alınmaktadır.
Bütün azınlıklar kendi dillerınden kreş ve 8 yıllık ılk öğretimi yapacak okuları açma hakkına sahiptırler. Bunun dışında bütün belediyelere hem Avrupa kararlarına hem de İsveç parlementosu kararlarına uygun kreş ve ılk okulları açma zorunluluğunu getıriyor.
İsveç bütün azınlık çocuklarınnın kendi ana dillerınden eğitimi alacaklarına dair garantiyi vererek, ailelerın istekleri doğrultsunda bütün belediyelere yükümlülük getırmektedır.
Bütün azınlıklar, öğrenci başına alacakları devlet yardımı ile kendi okullarını açabileceklerdır. İsveç okullar birliği bu izni vermekle yükümlü kılmaktadır.
Azınlık dillerınden öğretim elemanlarını öğretmenleri yetiştırme garantisi vermektedır. Bu haklar bugun giderak butun yabanci halk gruplarina da taninan haklar olarak toplumda yer edinmistir.
Ilk okul
1990 dan beri finlerın kendi okullarını açma hakkları vardır. Bütün okllarda Fince Isveç´çenın yanında zorunlu kılınmaktadır. Ikı dilden eğitim sınıflarının açılması icin calaismalarin yapilmasi konusunda Fin Delegasyonuna ve diğer azınlık kurumlarına yetki vermektedır. Yasa bütün okullarda iki dilden eğitim sınıflarının olusması zorunluluğunu getırmektedır.
Belediyeler azınlık dillerınden eğitimın ailelerce istenıp istenmediğine dair araştırmayı zorunlu kılar. Ailerın isteği üzerine belediyeler ya iki dilli sınıf yada azınlık dillerınden okulları açmak zorundadır.
Azınlık dillerınden ve anadilden eğitimın gerekliliği konusunda belediyeler aileleri bilgilendırmekle yükümlüdürler.
Lise eğitimi
Lise eğitiminde anadilden eğitim öğrenciye bırakılmaktadır. Öğrenci tercihini anadil eğitiminde yaparsa okul bu dersi vermek zorundadır. Okul birliği bu konuda bütün okulara bu yönde yönetmelikler gönderme ile görevlendırılmiştır. Bu alanda eksikliklerın ortaya çıktığı tartışması yapılmakta ve bu konuda düzenlemelere gidileceği söylenmektedır.
Yetişkin okulları
Azınlık dilleri programları bütün üniversite ve yüksek okullarda zorunludur. Halk Yüksek Okullarin´da da bu eğitimın programlarının olması zorunluluğu vardır. İstiyen kişi bu dillerden devletten yardım alarak okuyabilir. İsveçte iki tane Fince Halk Yüksek Okulu vardır. 2001 de Fince öğretmen okulu açıldı. Yeri gelmişken anlatalım.Daha 1980-90 larda Kürd Öğretmen Okulu bile açıldı ve ılk olarak isveçte Kürd öğretmen yetiştırıldi. Azınlık dillerınden araştırma üniversitelerın tabii görevlerinden biri sayılmaktadır. araştırmalr ve öğretmen yetiştırme programları hem yüksek okularda hem de ünüversitelerde önemli bir yer tutuyor.
Kültürel Özerklik
İsveç Finleri ve Samerler kültürel özerklik için çalışmaktadırlar. Bu ulusal azınlıkların çalışmaları uzun söredır devam ediyor. İki azınlık da kendi başına karar verebilecekleri kurumları kurmaya ve bu kurumları güçlendırmeye çalışiyorlar. Bunun için yasal yapıların oluşmasına önem veriyorlar. Çünkü sorunu en iyi bilen kendileri ve sorunu en iyi şekilde çözecekleri kendileri olabileceği gerçeğinden hareket ediyorlar. Azınlık dillerınden çıkan literatör devletın yardımını almayı garanti altına almıştır.
Danimarkada Azınlıklar
Danimarkanın Finlandiya ve İsveç gibi kendi adaları vardır. Sanırım dünyanın en fazla adaları iskanidanavyadır. Danimarkın kendi adalarından birisi Grönland dedikleri adadır. Dünyanın enbüyük adası olarak bilinir. Grönlandın 4/5 buzla kaplıdır. Dünya temiz suyunun %10 bu adadan gelmektedır.
Buzların erimesiyle su buradan dünyaya yayılmakatadır. 3 km aşan buz kalınlığıyla Grönland geçimini balıkçılık ticaretiyle yapar. En büyük dağı 3693 metre denizden yüksekliğiyle
Cunnbjorns Fjeld dedikleri dağdır. 60.000 nufusuyla İnutiler %88 Danmarklılılar ve diğerleri ise %12 dır.
Siyasi yapı
Grönland özerk bir statüyle Danimarkaya bağlı bir adadır. Özerk yapıya 1979 da kavuştu. Grönland son yıllarda Danimark hükümetleriyle anlaşarak özerkliği genişletme kararı aldı.
Grönlandın en büyük sorunu ekonomik sorundur. Ekonomik olarak Danimarkaya bağlıdır. Grönlandın balık ticaretinden öteye bir geliri yok. Son yıllarda buzların erimesiyle birlikte stratejik bir ada olma özelliği ile dünyanın büyük güçlerinın ABD gibi dikkatini çekti. Başkenti Nuuk ta hemen hemen bütün iskandinav ülkelerın konsoloslukları vardır.
Grönland
Kuzey Ulkeleri Birliği içınde özel bir yeri vardır. Grönland kuzey ülkeleri bakanlar birliği çalışmalarına kendi temsiliyle katılıyor ve çalışmalarını bağımsız yürütüyor. Grönland yaptığı
halk oylamasiyla AB girmeyi red etti ve AB den 1985 yılında ayrıldı. Bugün grönlandın AB ile özel bir birliği vardır. Buda balık tıcareti ile sınırlıdır.
Görüldüğü gibi Danimark AB öyesi iken Grönland bir halk referandumuyla AB den ayrılmayı ve AB ile özel ilişkileri olan bir özerk ada olarak kalmayı tercih ediyor. Ve dünya yıkılmıyor.
Danimark ordulariyla bu adaya saldırmiyor ve halkın aldığı karara saygı duyuyor. İşte demokrasinın güzel bir örneği. Grönland 2002 genel parlemento seçimlerinde dikkati çeken en önemli nokta Grönlandın bağımsızlık istemlerının göndeme gelmesiydi. Bugün Grönlandın bütün çalışmaları kendisini idare edebilecek ekonomik ve politik koşulların hazırlanmasına yöneliktır.
Eskiden Danimark hükümetleri hep Grönlandın bağımsızlık istemlerini geri çevirerek karşı çıktı. Fär adalarıyla birlikte zaman zaman bu tür istemleri ileri sürdüler. Bugün Danimarkın
geldiği nokta ve dünyadaki gelişmeler Danimarkanın baımsızlığa sıcak baktığını gösteriyor. En azından sorunun tartışılmasını ve en iyi çözümün birlikte bulunmasını ileri sürüyor.
Fakat halen ekonomik sorun bu adaların bağımsızlıklarını ilan etmede en büyük engel teşil ediyor. Grönlandın balık ticareti bağımsız bir ülkeyi idare decek güçte değildır. Danimarkanın
60.000 nufusa yıllık olarak yaptığı yardım 3 mıljar DKK yi geçiyor. Danimarkanın son yıllarda Grönland ve Far adalariyla kişisel ve ticari ilişkileri onun Grönlandın bağımsızlığına ikircimli bir yaklaşımını sergilediği izlenimini veriyor. Bugün Danimarkanın grönlandın bağımsızlığıyla kaybedeceği bir ekonomik durum yok. Fakat halkın Grönland ile akrabalık ilişkilerinden dolayı bir rahatsızlık ortaya çıkıyor.
ABD Grönlandın bagımsızlık istemlerini göz önunde tutarak Danimarka hükümetiyle 2004 yılında anlaşarak Grönland hükümetıyle anlaşma masasına oturdu. Yapılan 3 lü toplantıda
ABD nın radar istasyonlarını Grönlanda açmayı uygun gören bir anlaşmayı imzaladılar. Bu radar istasyonları uzak menzilli roketlerın ABD ye ulaşmasını engelleyici bir görevi göreceklerdır.
Bu çalışmalar dahi Grönlandın bağımsızlık istemlerini kamçılıyor ve giderek bağımsızlığın koşullarını hazırlamaya yönelik çalışmalar olduğu izlenimini veriyor.
Özerk bir ada olan Grönland kendi dilinden okulları, radyo istasyonları ve TV kanalları vardır. Kendi parlementosu, kendi hükümeti kendi başbakanı( meclis başkanı gibi) vardır.
Fär Adaları
Tarihsel bakış
900 li yıllarda kuzey ülkeleri dillerinın bütün diyalektleriyle bir birliği vardı. Buna Iskandinav dili de denbilir.Fakat zamanla bu süreç sekteye uğrayarak diller arasında bir ayrılık söz
konusu oldu ve Iskandinav dili bölündü. İki dilden bir ayrışmayı doğurdu: Norveç ve İsland bir grupta yer alırken Danimark, İsveç ve Gotland( İsveçın özerk bir adası) da ikinci grupta
yer aldı. Far adaları dili ise Danimark diline bağlı kalarak 1407 ye kadar devam etti. Daha sonra da İsland dili etkisinde kaldı. Bu gelgit dil etkisi 1800 lere kadar devam etti.
1800 lerden sonra bu dilden yazılar yazılmaya başlandı. Ancak 1948 den sonra adanın resmi dili oluştu ve resmi dil olarak kabul edildi.
1000 li yıllarda Far adaları Norveçe bağlı bir adaydı. Norveçın bir kenti gibi kabul ediliyordu.1380 de Norveç- Danmark savaşında bu ada Danmarka devredıldi.
Bundan sonra da Danmakaça konuşuldu. Resmi dil Danmarkca olmasına karşılık Far dili halk dili olarak varlığını sürdürdü. Bu süreç 1500 lere kadar devam etti. Yukarıda yazıldığı gibi gelgitler devam etti.
1844 te Far adaları dili yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Okularda Danmakça eğitime başlandı. 1880 lerde bir grup aydın far dilinın adanın resmi dili olmasını savunmaya başladı. Bunlar önce bir gazete çıkarıp bu dilden yayına başladılar. Şiirler, makaleler bu dilden yayınlamaya başlandı. İlk roman 1909 da çıktı. 1900 lerın başında Far dili Danimak dili yanında devlet dili olarak konuşulmaya ve kulanılmaya başlandı. 1948 de ise bu dil bütün alanlarda kullanılmaya başlandı.
Bu dilden 1939 da İncıl tercümesi yapıldı. 1940-1945 yılları arasında İngiliz mandatı altında kalan bu adalar 1948 den sonra danimarkaya bağli özerk bir statüye kavuştu. 1957 de radyo
istasyonu ve 1984 te de TV istasyonu oluştu.
Far adaları dili Farce Danimarkanın kültür emperyalizmının politikası etkisinde kalarak Danmakca karışımı bir dil oluştu. Dilin Danimarkaca dan temizlenmesi süreci devam etmesine rağmen kolay olmiyor. Çünkü halk bu dili bildiği ve bu dilden konuştuğu kadar danimarkcayı da biliyor ve konuşuyor. Fakat adanın resmi dili Farca dır. Ve ikinci resmi dil de Danimarkca dır.
80.000 nüfusuyla bu adalar kendilerini çok kültürlü çok dilli bir toplum olarak tanımlıyorlar. Dil grubu INDO.Europa dil grubundandır. Adalar geniş bir özerkliğe sahip olmakla birlikte Danimarkaya bağlidır.
Slesvig-Holstein
Tarihsel geçmişleri ve savaşlar sonucunda bir kesimi Almanyaya bir küçük kesimi de Danmarka kaldığını yazmıştık. Burada da kısaca değinmekte yarar vardır.
Bu bölgenın nufusu 2 milyon 82 bindır. Bu bölge hem Almanya hem de Danimarkayla kıyaslandığında km2 başına daha fazla insan yaşamaktadır.Çok kültürlü çok dilli bir
bölge olarak bilinir. Hem dilsel hem de dinsel olarak bir mozaiktır bu bölge. Almanya bölümünde kalan kesimde 3 ayrı dil resmi olarak hem konuşma hem de eğitim dili olarak kabul edilmiştır. Almanca,Danimarkca ve frisisce.
Danimarka bölümünde kalan kesimde ise iki resmi dil vardır. Almanca ve danmarkca. Çoğunluk dili Danmarkcadır. Bu bölgede protestanların yanında katolikler ve özgür kilisenın yanında Danmark klisesi varlığını sürdürürken buna bağlı olarak 15.000 muslüman ve 1800 Yahudi de burada özgürce yaşayıp kültürlerini korumaktadırlar.
Nivîskarê Mêvan
İbrahim Malgir: AKP ve AKP’nin Genel başkanı Erdoğan...
İbrahim GÜÇLÜ: Türkiye’de Kürdistan Demokrat Partisi (TKDP) (II)
Ahmet Altan: Atatürk’ün ilkesizliği
M.Nureddin Yekta: Kürdü sevmek mi? Ona düşman olmak mı?
Îbrahîm Malgir : Halkların %58 i Değişime EVET dedi!
Aziz Gülmüş : Cehennem Kahkahaları (Mizah Dizisi-2)
Genel sekreterlerin günah keçileri
Dünya Savaşı sonrası ve 1921 öncesi Koçgiriden
KÜRTLERİN İNTİHARI
Abdullah Öcalan’ın sümüğü kadar değeriniz yok mu?
Dersim’de katledilenler Alevi Kürtlerdir ve Öymen “Kral Çıplak” dedi…
TEŞEKKÜRLER SAYIN ONUR ÖYMEN
Gene yakalandı Kürtlüğüm
‘Açılım projesi’ nin yararları
Kürtlerin ‘derin’le ‘adi ortaklığı’
Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli Türkiye’nin Savaş
Devlet/Hükümet ve Öcalan’ın Ortak Tasfiye Hareketi…
KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE NASIL İVME KAZANDIRILIR!
BU HOCA BENİ DİNSİZ YAPACAK
Ermeni (Fille) Müzisyenleri ve Kürdistan Müzigi
TC Devleti demokratik güçleri mükafatlandırmalıdır
Belli bir sürecin eşiğinde olmak
KÜRT SORUNU MU, HACIYATMAZ MI?
Günaha ortak olma!
Evin Çiçek: « Komutanım çatışmalar dışında 54 kelle aldım »
Ibrahim Malgir: Barış sloğanı atanlar
Evin Çiçek: Temmuz 1908 ; Konstantinopl’da Jöntürk Askeri Darbesi
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-11
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-10
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-9
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-8
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-7
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-6
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-5
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-4
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-3
Nezir Akat: Ulus ve çözüm araştırması-2
Nezir Alat: Ulus ve çözüm araştırması-1
Halis Açar: Paradoks!